Kasım
sayımız çıktı

14 Şubat Sevgililer Günü

Eskiden SMS, Whatsapp, Facebook yoktu ama aşk hep vardı. Aşk virüsünü gönül yoluyla kapanlar “beğendikleri” kızlara, çocuklara duydukları ilgiyi, uzak düştükleri sevdiklerine hissettikleri hasreti sevda temalı kartpostallarla iletirdi. Sevgililer Günü’nün kökeni hakkında rivayet muhtelif. Fakat özel kartpostallar tasarlayıp bastıran, böylece bu günün dev bir sektöre dönüşmesini sağlayan zatın kimliğinde herkes hemfikir. 1800’lerin ortalarında kurduğu “New England Valentine Şirketi”nin piyasaya sürdüğü özel kartpostallar müthiş rağbet görünce, Amerikalı grafik sanatçısı Esther Howland da “Sevgililer Günü’nün annesi” ünvanını kazanıyor. Fakat aşıkları senede bir gün keser mi? Bayramı, seyranı bahane edip sevda kartpostallarıyla ilan-ı aşk etme adeti, hem Batı’da hem de Türkiye’de uzak bir geçmişe dayanıyor.

Esther Howland’ın kendi elleriyle tasarladığı “Bağlılık” isimli kabartmalı Sevgililer Günü kartpostalı 1870’li yıllara tarihleniyor. Fakat kartın ne ön ne de arka yüzünde herhangi bir Sevgililer Günü ibaresi yer almıyor.

Matbaa teknolojisindeki gelişmeler sayesinde kabartma, derinlik ve gerçeklik duygusu vermek için kullanılan tek yöntem olmaktan çıktı, doğrudan üç boyutlu kartlar üretilebilir hale geldi. 1920’li yıllara ait bu sevda kartında ayrıca aşkı ifade etmek için kalp sembolünün ve “Sevdiğime” (To my Valentine) ibaresinin yer almaya başladığı dikkat çekiyor.

İngiltere’den gelen el yapımı bir Sevgililer Günü kartından etkilenen Esther Howland, bir düzine kadar kart tasarladı, onları babasından aldığı küçük sermayeyle bastırdı. Satıştan 200 dolarlık mütevazi bir gelir bekliyordu ama kartları ona 5000 dolar kazandırdı. Kurduğu şirketin cirosu kısa zamanda o günler için astronomik sayılabilecek bir rakama, 100 000 dolara ulaştı.

Aşk tanrısı Eros ve sevgilisi Psyche’nin mitolojik ve meleksi aşkları Sevgililer Günü kartlarının en önemli ilham kaynağı olmaya devam ediyor, 1900’ler.
13 Şubat 1913 tarihinde Kirkland ABD’den postalanmış bir Sevgililer Günü kartı. Mesajı zamane gençlerinin anlamakta zorlanacağı kadar naif: Küçük oğlan şöyle dedi küçük kıza “Seni beğeniyorum çünkü bukle bukle saçların” Bunun üzerine küçük kız yazdı tahtaya “Ben de beğeniyorum seni, çünkü dümdüz senin saçların”

Modernite öncesi romantik çağlarda tutkulu mesajlar göndermekten çekinen utangaç aşıklar, sevgilerinin temizliğini ve ciddiyetini vurgulamak için “haberci” olarak Eros ve Psyche’nin asri versiyonları olan kız ve erkek çocukları seçerlerdi, 1920’ler.

Romantik aşk ile Aziz Valentine arasında bağlantı kuran en eski kaynaklar 14.yüzyıl tarihli. Bunlarda Fransa ve İngiltere’de 14 Şubat’ın kuşların çiftleşme günü olarak kutlandığını belirtiyor. Günün bu “sevgi böceği” özelliğinden dolayı sevgililerin birbirlerine güzel sözler yazılı notlar vermesi ve bu notlarda muhataplarına “My Valentine” diye hitap etmesi gelenekselleşiyor.

Lupercalia bayramının arifesi olan 14 Şubat’ta küçük kağıtlara isimler yazılır, çekilen kurada eşleşen genç erkek ve kızlar çift olmaya hak kazanırdı. Bu tensel şölene gönderme yapan kartpostallar, 1910’lar.

Batı’dan transfer edilen bir gün için Türkiye’de basılan bu kartın Batı mitolojisinden etkinlenmesi (!) hiç şaşırtıcı değil. Esas şaşırtıcı olan, kartın üzerindeki “Geçmiş Sevgililer Günün Kutlu Olsun” ibaresi.

Şubat, antik çağlardan beri aşk kokan bir aydır. Eski Yunan’da Ocak ile Şubat ayının ortalarını birleştiren zaman dilimi olan Gamelyon ayında, Zeus ile Hera’nın evlilikleri kutlanırdı. Antik Roma’da ise 15 Şubat, bereket tanrısı Lupercus’a adanmıştı. O gün keçiler kurban edilir, Lupercus kültü rahipleri sokaklarda dolaşarak herkese dokunurdu. Bu ilahi dokunuşun doğurganlığı artırdığına inanılırdı.

Sevda kartlarının bir önemli özelliği de, karşı tarafın boş olup olmadığını anlamaktır. Seviyor, sevmiyor… Seviyor, sevmiyor… Seviyor sevmiyor… 1920.

Sevgililer Günü belki de dünyada en çok evlilik teklifinin yapıldığı gündür. Mesaj açık: Sana rüya gibi bir izdivaç, cennet gibi bir hayat vaat ediyorum. 1940’lar.

Sevdiği erkeği bekleyen bir kadın tarafından gönderilmek üzere hazırlanan bu kartın Amerikan Posta İdaresi’nce Sevgililer Günü’ne özel bastırılmış pulu da aşk temalı. 1960’lar.

Valentine’in kavuşamayan aşıkları birleştirdiği için İmparator Claudius tarafından öldürüldüğü efsanesini hiçbir zaman kabul etmeyen Katolik Kilisesi, 496 yılında 14 Şubat’ı Aziz Valentine günü ilan etmiştir. Fakat kilisenin Valentine’i bir çöpçatan değil, Hristiyan olduğu için öldürülen bir azizdir. 1969 yılında Vatikan bu günü takviminden çıkartacaktır.

Cephedeki eşlerine mevsimler geçse de aşklarının bitmediğini anlatmak isteyen kadınları hedefleyen kartpostal “Aşkın Mevsimleri” başlığını taşıyor. İlkbahar, doğan aşk. Yaz, yakıcı aşk. Sonbahar, tutkulu aşk. Kış, samimi aşk.

“Aşk termometresi” başlıklı bu kartta aşağıdan yukarıya doğru aşkın ateşi yükseliyor: Sakin Aşk, Şefkatli Aşk, Tutkulu Aşk, Çılgın Aşk, Yakıcı Aşk, 1916.

“Aşk Saati” başlıklı kartın üzerindeki “Seni Bekliyorum” ibaresinin karşısında haftanın bütün günleri sıralanıyor. Saatin kadranında ise akrep ve yelkovan bulunmuyor, 1940.

Sevda kartına, gönderenin aşkının çapını belirten esprili mesajlar ya da incelikli dizeler eklenmesi de Sevgililer Günü’nün olmazsa olmazlarındandır. Üreticiler Birinci Dünya Savaşı’nda cephedeki eşlerinin moralini yükseltmek isteyen kadınlar için “konuşan kartlar” imal ettiler.

Clark Gable, Vivien Leigh. Rüzgar Gibi Geçti, 1939.
Humphrey Bogart, Ingrid Bergman. Casablanca, 1942.
Ömer Şerif, Julie Christie. Doktor Jivago, 1965.
Ryan O’Neal, Ali MacGraw. Love Story (Aşk Hikayesi), 1970.

Üzerlerinde büyük aşk filmlerinin efsane çiftlerinin fotoğraflarının basılı olduğu kartpostallar da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hem dünyada hem de Türkiye’de sevda kartı olarak kullanıldılar.

Altındaki “Bonne Année” yazısından orijinalinin ecnebi bir yılbaşı tebriği olduğunu anladığımız kartpostal, alaturka bir sevda kartına dönüştürülmüş. Gönderen hanım, kartı kalp şeklinde kestiği kendi resmi ve çiçeklerle süslemiş. Yukarıdaki notta “Bayram-ı şerifiniz said (kutlu) olsun efendim” yazıyor, 1920’ler.

Türkiye’de Sevgililer Günü’nün kutlanmadığı, sevda kartpostallarının bulunmadığı günlerde de insanlar sevdiklerine, hoşlandıklarına duygularını iletmenin bir yolunu buldular. Meşreplerine göre, bazen zarifane, bazen dahiyane (!) yöntemler kullandılar.

Türkiye’de basılan Sevgililer Günü kartpostallarının ilk örneklerinden biri, 1980’ler.

Türkiye’de Sevgililer Günü kutlamaları 80’li yıllardan itibaren yaygınlaştı. Fakat daha önceleri de insanlar çoğunlukla bayram günlerini, yaşgünlerini fırsat bilerek aşıklarına, eşlerine sevda kartpostalları gönderirlerdi.