Black Lives Matter hareketinin sıklıkla dillendirdiği gibi, ABD ırkçılıkla mücadelesinde görünürde ilerleme katetmiş olsa da sistematik ve kurumsal ayrımcılık şekil değiştirerek varlığını sürdürüyor. Amerikan rüyasının anlatılmayan yüzü ise detaylarda gizli. ABD’de ırkçılıkla mücadelenin iki ileri bir geri tarihinden az bilinen 6 tarihî kesit.
Geçmişte Jim Crow Yasası gibi kanunlarla kriminalize edilerek temel haklarından mahrum bırakılan siyahlar, bugün de sıklıkla adalet sisteminin ayrımcı uygulamaları nedeniyle şiddet içermeyen küçük suçlardan dolayı erken yaşlarda orantısız cezalarla karşılaşıyor. Hapisten çıktıktan sonra oy kullanma hakkı, çalışma hakkı, eğitime ve kamu yardımlarına ulaşma hakkı gibi pek çok haklarını kalıcı olarak kaybederek, ikinci sınıf vatandaşlığa mahkum oluyor. Ayrıca istatistiklerin eğilip bükülmesiyle, sanki içinde yaşadıkları koşullardan dolayı değil de doğuştan getirdikleri nitelikler yüzünden suç işlemeye daha yatkınmış gibi gösterilen siyahlar, polis şiddetine çok daha sık maruz kalıyor. Siyahlara yönelik polis şiddeti ise çoğunlukla cezasız kalıyor. Köleliğe başkaldırıyla başlayan, siyasal ve medeni haklarla devam eden mücadelelerinin tarihinden kesitler…
1- Amerikalı siyahlar 1870’den beri oy kullanabiliyor:YANLIŞ
2- Farklı ırkların yaşamın neredeyse her alanında birbirlerinden ayrı tutulmasını zorunlu kılan “Jim Crow yasaları”, adını hayalî bir karakterden alıyordu:DOĞRU
3- Rosa Parks, otobüslerdeki segregasyon uygulamasına karşı çıkan ilk kişiydi: YANLIŞ
4- Martin Luther King Jr.’ın efsanevi “Bir Hayalim Var” konuşması doğaçlamaydı: DOĞRU
5-Martin Luther King Jr. ve Malcolm X gerçek isimlerini kullanıyorlardı: YANLIŞ
6- “Beyaz” olmanın tanımı yıllar içinde değişmeden kaldı: YANLIŞ