40 senelik tiyatro ve sinema oyuncusu Altan Erkekli, Koşuyolu’nda geçen çocukluğuna geri döndü. Bugün epey işlek bir araç trafiğinin olduğu mahallede 55 sene önce mandıra ve bostanlar bulunuyordu.
SEÇİL SERPİL
Yalan Dünya’nın Şehmuz babası, Vizontele’nin Nazmi başkanı ve Susam Sokağı seyrederek büyümüş bir kuşak için de “Edi ve Büdü”deki Edi’nin kulaklarımıza hâlâ gelen sesi… Ankara’da kök salmış çeyrek asırlık bir tiyatro geçmişinin ardından Yılmaz Erdoğan’ın teklifiyle yeniden İstanbul’a dönen Altan Erkekli’yle doğup büyüdüğü Koşuyolu Ali Nazîmâ Sokaktaydık.
1959
Elimizde Altan Bey’in henüz 4 yaşında evlerinin önünde bisiklete binerken çekilen fotoğrafı var. Bir coşkuyla aynı ânı yakalamaya çalışıyoruz. Altan Bey, aynı enerjiyle tekerleri çeviriyor fakat sokağın 55 sene önceki hâlinden eser yok! Bahçeli mütevazı evler yerlerini daha lükslerine bırakmış, 1959’da arkadan gözüken Çamlıca tepesini bugün görmek mümkün değil. İsmini 1928 Harf Devriminden sonra Latin harfleriyle ilk Türkçe-Osmanlıca sözlüğü hazırlayan Osmanlı dilbilimcisi Ali Nazîmâ’dan alan sokak (ne hikmetse bugün Ali Nazım Sokak!), neredeyse bir ana cadde kadar işlek. Ne mutlu ki, tiyatro ve sinema oyuncusu Erkekli’nin 18 Ocak 1955’te dünyaya geldiği çift katlı müstakil ev hâlâ sapasağlam duruyor.
Çocukluğu, o zamanlar yeşillikler ve meyve ağaçları içindeki bu mahallede geçen Erkekli, oyunculuğunun ilk adımlarını bu evdeki yıllarda atmış. Annesi Kamuran Hanım, onu sık sık Üsküdar Şehir Tiyatrosuna götürür, oyunun sonunda da gazoz ısmarlarmış. O da, evlerinin kömürlüğünde çarşaflarla tiyatro perdesi kurup, arada kalan boşluk yerde de kıyafetlerini değiştirerek komşu ve akrabalara tiyatro oyunları sergilermiş arkadaşlarıyla. Hatta bir keresinde mahalleye gelen gezici sirkte gördükleri karnında tuğla kıran adamı da kendi sahnelerinde taklit etmişler.
2014
Erkekli, çocukken süt almaya gittiği günleri tebessümle hatırlıyor. O dönemde Koşuyolu’nda bugün büyük bir mağaza zincirine ait marketin olduğu yerde bostan, Sabancı Sitesi’nin olduğu yerde de mandıra bulunuyormuş. Bugünün Koşuyolu Parkıysa Altan Bey’in mahalle arkadaşlarıyla define avı oynayıp bisiklete bindiği birkaç ağaçlı düz bir araziymiş. Erkekli ailesi, 15 numaralı evlerinde uzun yıllar oturmuşlar, neden sonra şehir hayatına giren apartman modasına ayak uydurarak aynı mahallede bir apartman dairesine geçmişler. Zaten Erkekli, 1974’te Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümüne girmiş ve Ankara Sanat Tiyatrosuna verdiği 25 yıldan sonra BKM (Beşiktaş Kültür Merkezi) ekibine dahil olarak İstanbul’a dönmüş.
Babası Albay Burhanettin Bey’in oğlunun doğduğu yıl olan 1959’un Mart ayında evlerinin ön bahçelerine diktiği ağacı kendisine benzetiyor ve ekliyor: “Bu ağaç, benimle birlikte büyüdü, olgunlaştı. Zamanla eğildi, kamburu çıktı. Ankara’nın ezası, İstanbul’un cefası, tiyatro ve sinema koşuşturması derken ben de bu ağaç gibi biraz eğildim, büküldüm ama dimdik ayakta durmaya çalışıyorum. Bu ulu çınar, ben ölsem de kalacak. İnşallah daha on yıllarca güzel şehrimiz İstanbul’un havasına katkı sağlayacak.