Kasım
sayımız çıktı

Fransız tarihinden 21. yüzyıl Türkiyesi’ne

restorasyon [isim; Yenileme]

Mimarlıkta duymaya alıştığımız ‘restorasyon’ kelimesi, AKP’nin genel başkan ve başbakan adayı Ahmet Davutoğlu’nun “12 yılda gerçekleştirilen büyük restorasyon hareketi kesintiye uğramayacak” cümlesiyle gündeme geldi.

Türk Dil Kurumu sözlüğünün mimarlık terimi olarak kabul ettiği “restorasyon” sözcüğü, Latince kökenli, Fransızca bir sözcüktür. Latince “iyileştirmek” anlamına gelen “restauratio” sözcüğünden türemiştir. Günümüz Fransızcasında “düzeltmek,” “tamir etmek,” “eski hâline kavuşturmak” ve “yedirip içirmek” anlamlarında bir edim sözcüğü olarak kullanılır. Bu son anlamıyla ilişkili olan ve günümüzde Türkçede de kullandığımız “restoran” (restaurant), yani “para karşılığında yemek verilen yer,” sözcüğü bu sözcükten türemiştir. Ancak sözcük, bu anlamını almadan önce, yani 19. yüzyıla kadar, “gücü kuvveti yerine getiren içecek” anlamında kullanılmıştı.

“Restorasyon,” günümüze kadar Türkçede bir tek harap hâldeki veya bazı bölümleri bozulmuş, yıkılmış eski yapıların ve tarihî eserlerin (ev, konak, cami, çeşme, vs.) eski biçim ve görünümlerine uygun olarak tamir edilmesi anlamında kullanılmaktaydı. Gerçi #tarih okurları son yıllarda bu işi yapanların sözcüğün tanımındaki, “eski biçim ve görünümlerine uygun olarak” kısmına pek saygı göstermediklerini, işlerini basit bir tamircilik gibi gördüklerini biliyorlar. Şimdilerde ise Fransızcada ikinci yüzyılını dolduran siyasal anlamıyla da kullanılacak gibi gözüküyor.

Fransa’da Birinci İmparatorluk dönemi (1804- 1814) sona erip krallık rejimi yeniden kurulduğunda, yeni başlayan döneme “Restorasyon” (Restauration) adı verilmişti. Bourbon hanedanının Fransa’da son kez tahtta olduğu bu döneme (1814-1830) verilen ad, sonraları herhangi bir rejimin geri gelmesini, bir kurumun canlandırılmasını, bir felsefenin veya düşünce dizgesinin ihya edilmesini anlatan sözcük hâline de gelmiştir. “Eskiye dönüş” anlamına gelen sözcük, “gericilik” veya “karşı devrim” gibi açıkça taraf olan çağrışımlara neden olmadığı için de, tarihçiler ve siyaset bilimciler tarafından kolayca benimsenmiştir.

Fransız tarihinden 21. yüzyıl Türkiyesi'ne
Fransız ressam Louis-Philippe Crépin’in 1814 tarihli eserinde, Bourbon restorasyonu sembolize edilmiş: XVIII. Louis, hırpalanmış Fransa’yı kendine getiriyor.