90’lardan bu yana hem sahnede ve ekranda oyuncu olarak çalıştı hem de sahne arkasında kalemiyle siyasete dokunarak mizah yaptı. Ancak son dönemde onu kitlelerle buluşturan, evinde cep telefonuyla çektiği videolar olmuştu. “Baskının olduğu yerde mizah çoğalır” diyen sanatçıyı çok genç yaşta kaybettik.
Son dönemde sosyal medyada paylaştığı siyasi hiciv skeçleriyle hatırı sayılır bir izleyici kitlesine ulaşan, özellikle politikacıların taklitleriyle tanınan oyuncu Turgay Yıldız, 56 yaşında kalp spazmı geçirdikten sonra tedavi gördüğü yoğun bakım servisinde hayatını kaybetti. Yıldız, “Baskının olduğu yerde mizah çoğalır” diyerek çekmeye başladığı videolardaki cesaretiyle övgü topluyordu. Ancak o, kendisini cesur bir insan olarak tanımlamıyordu. Ölümünden önce verdiği son röportajlardan birinde “Ben onurumu korumaya çalışıyorum” demişti. “Bir haksızlık ya da yanlışlık varsa, bunu görüp sessiz kalmak ağırıma gidiyor. Konuştuğum için cesur gibi görünüyorum. Oysa tek yaptığım bir insan olarak onurumu korumak”. Yıldız, “15 milyon takipçisi olan arkadaşlar siyasi bir cümle kuramıyorlar” diyerek mizahın ve sanatın halkın sorunlarına dokunması gerektiğini de vurguluyordu. Son dönemde çektiği videoların dışında da bu anlayışı sürdürmüştü.
Son stand-up gösterisi, “Ülkeyi 7 Cüceler”, Türkiye ve dünya gündemini yorumlayan bir siyasi hicivdi. 90’lı yıllardan beri, sahnede ve kamera önünde olduğu kadar perde arkasında kalemiyle de siyasete dokundu, dokundurdu Turgay Yıldız. Hem yetişkinlere hem de çocuklara yönelik yazdığı oyunlarla Hasan Tahsin ve Cengiz Polatkan ödülleri başta olmak üzere pek çok ödül almıştı. 1965 doğumlu sanatçı, 1987’de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro bölümünden mezun oldu. TRT Ankara Televizyonu’nda metin yazarlığı, oyunculuk, program sunuculuğu yaptı; pek çok televizyon programı, dizi ve sinema filminde rol aldı. 1993’te Ankara’da Ali Okyar, Hüseyin Gazi İnce ve Aynur Aksoy ile beraber kurduğu “Sanatolia”, diğer adıyla “Ankara Komedi Sahnesi”ni “Annemin çeyrek altınıyla kuruldu” diye anlatıyordu.
Oyuncu ve yazar Turgay
Yıldız, “Konuştuğum için
cesur gibi görünüyorum.
Oysa tek yaptığım bir insan
olarak onurumu korumak”
demişti.
“Onlarca ödül de aldık, mahkemelere de çıktık. Övgü de işittik küfür de ama yılmadık” diyen oyuncu, hikayesinin son perdesini kendi ağzından “Amerika gidiş, Avcılar Belediyesi’nde 6 sene oyuncu yetiştirme, İstanbul’u terkediş, pandemi günleri… Elbette tüm bu hayhuyun içerisinde telefonun kamerasıyla çektiğim yüzlerce politik skeç ve bunların sosyal medya üzerinden estirdiği rüzgar… Eksik-gedik hikayemiz bu” diye özetliyordu.
“Ben Demirel’i tanıdım, Türkeş’i tanıdım, Mesut Yılmaz’ı tanıdım. Tüm rahmetlileri tanırım. Ne ben ne başkası bu dünyada kalacağız. O yüzden kötülük etmeyin” diyerek de son noktayı koymuştu.