0,00 ₺

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Sen savaşın ve umudun posterini yapabilir misin Viktor?

Evet, çizmişti. En ünlü Sovyet posterlerine imza atan Viktor Borisoviç Koretskiy, şairin isteği üzerine onun Türkiye’de Fatma, Ali ve Diğerleri olarak bilinen, SSCB’de Rasskaz o Turtsii (Türkiye Üzerine Bir Hikâye) olarak sahneye konan oyununun afişini hazırlamıştı. Koretskiy’in ‘Barış İçin Savaşırken Unutma’ serisini oluşturan ünlü posterlerinin tanıtımını da Nâzım Hikmet yapmıştı.

Nâzım Hikmet’in şairliğinden sonra belki de en belirgin özellikleri arasında dünya barış hareketi içerisindeki aktif mücadelesini sayabiliriz. Dünya Barış Konseyi üyesi olan Nâzım, barış mücadelesinin Asya ve Afrika halklarının bağımsızlık ve özgürlük mücadelesiyle sıkı bağını her fırsatta vurgulamıştır. Şair, barış ve bağımsızlık mücadelesine özgülenmiş sanat çalışmalarına da özel bir ilgi göstermiştir.

Bunun önemli örneklerinden biri, en ünlü Sovyet posterlerine imza atan Viktor Borisoviç Koretskiy’in (1909-1998) hazırladığı “Boryas Za Mir – Ne Zabıvay” (Barış İçin Savaşırken Unutma) başlıklı poster dizisidir. Sergilenen barış ve bağımsızlık mücadelesi temalı bu poster serisi 1962 yılında Moskova’da yayımlanmış ve önsözü de Nâzım Hikmet tarafından kaleme alınmıştır.

1909’da Kiev’de doğan ve 1930’da güzel sanatlar okulunun grafik bölümünü bitiren V. B. Koretskiy, sanatına 1929’da reklam afişleri çizerek başlamıştır. İki kez Stalin Ödülü’nü alan Sovyet sanatçının özellikle 2. Dünya Savaşı sırasında çizdiği çarpıcı posterler, tüm SSCB’de büyük ün kazanmış, savaşın propaganda cephesinde önemli rol oynamıştır. “Kızıl Ordu Askeri, Kurtar!” (1942) posteri, o dönem farklı Sovyet dillerinde 14 milyon tiraja ulaşır. Koretskiy’in çizdiği ve sayıları 600’ün üzerinde posterlerin birçoğu, bugün de dünya çapında tanınmaktadır. Sanatçının SSCB’nin son yıllarında yaptığı resimler de bulunmaktadır.

Viktor Koretskiy

Nâzım’la Koretskiy’in son güne dek sürecek olan dostluğu, Türk şairin 1951’de Sovyetler Birliği’ne geldiği ilk döneme kadar dayanmaktadır. Sovyet sanatçının hayatı boyunca hazırladığı iki tiyatro dekorundan biri, Nâzım’ın Türkiye’de Fatma, Ali ve Diğerleri olarak bilinen SSCB’de Rasskaz o Turtsii (Türkiye Üzerine Bir Hikâye) adıyla basılan ve sahnelenen eserine aittir. Nâzım’ın SSCB’de ilk yazdığı bu oyunun afişini de Viktor Koretskiy çizmiştir. Sovyet sanatçı, 13 Ocak 1962 tarihinde Türk şairin 60. doğum günü şerefine Moskova’daki Politeknik Müzesi’nde düzenlenen gecede ilk tanışmalarını şöyle anlatır:

“Nâzım Hikmet, ilk kez 1952 yılının sıcak bir Haziran akşamı atölyemi aradı: ‘Merhaba, yoldaş (konuşmada “yoldaş” kelimesi Türkçe ifade edilmiştir)’ dedi. ‘Sizin posterlerinizi beğeniyorum. Arkadaşım Nikolay Ekk’ten (Sovyet sinema ve tiyatro yönetmeni, oyuncusu, senaristi, 1902-1976), ‘Türkiye Üzerine Bir Hikâye’ başlıklı piyesimi sahnelemesini istedim. Bu oyunu, komünist arkadaşlara, onların ülkemdeki barış mücadelesine adadım. Kabul etti, şimdi ise ressam gerekiyor. Prorokov (Sovyet ressam ve grafiker, 1911-1972), seni aramamı tavsiye etti. Giriş bence, altından kalkarsın, piyesimdeki düşünceleri sen dekore et”.

Nâzım’ın Koretskiy imzalı oyununun afişi

Sovyet poster sanatçısı Viktor Koretskiy’in çizdiği, Mossovyet Tiyatrosu’nda Türkiye Üzerine Bir Hikâye ismiyle sahnelenen Nâzım’ın Fatma, Ali ve Diğerleri oyununun afişi.

Türk şair ile Sovyet sanatçının bir sonraki ortak çalışması Koretskiy’in “Barış İçin Savaşırken Unutma” başlıklı poster serisi olur. Sosyalist gerçekçiliğin poster alanındaki en önemli temsilcilerinden Koretskiy’in bu serisinin teması, hem 2. Dünya Savaşı hem de savaş sonrası dönemi kapsamaktadır. Faşist ve emperyalist saldırganlığa karşı barış ve bağımsızlık mücadelesi ön plana çıkarılmıştır.

Sanatçı, serinin en önemli posterleri arasında sayılan “Gerilla Beşiği” üzerinde, 1942-1961 yılları arasında çalışmıştır. Eser daha sonra Avrupa’nın en büyük müzelerinden biri olan Dresden Galerisi tarafından edinilmiştir. Koretskiy serinin son posterinde ise uzaya ilk çıkan Sovyet kozmonot Yuriy Gagarin’i geleceğin insanı olarak çizmiştir. Bu çalışmanın ortaya çıkmasını ardından sanatçı, ABD’den “Posteriniz insanların vicdanına sesleniyor” ifadesi geçen bir mektup almıştır. Koretskiy, cevabında “Farklı kıtalarımızda aynı şey hakkında, barış hakkında düşündüğümüz için mutlu ve sevinçliyim” diyecektir.

Nâzım Moskova sendika evinde Nâzım’la ünlü Sovyet poster sanatçısı Koretskiy’in dostlukları şairin Sovyetler Birliği’ne geldiği ilk döneme kadar dayanmaktaydı. Sanatçı hayatı boyunca sadece iki kez tiyatro dekoru tasarlamıştı. Bunlardan biri Nâzım’ın oyunuydu.

Nâzım’ın önsözü

Bu posterler, daha Sovyet sanatçının atölyesinin kapısından çıkmadan Nâzım Hikmet’i oldukça etkilemiştir. Nâzım bu seri için şu önsözü yazacaktır:

“Poster, güzel sanatların en zor dallarından biridir. Onun temel sergi alanı, caddeler, yollardır; izleyicileri ise acele ve telaşla yoldan geçenlerdir. Çoğu zaman posterler, büyük çağdaş şehirlerin caddelerinde baş döndüren hareketliliğin, gözleri kamaştıran renk, ışık ve vitrinlerin arasında ve çoğu sefer de reklamların yanında asılı durur.

Yoldan geçenler, çoğunlukla posterin önünde durmadan, sadece ona bir anlık bakış atarak içeriğini kavrarlar. Bu sebeple poster, olabildiğince özlü olmalı, en yüksek yaratıcı buluşların dilini konuşmalıdır. En önemlisi ise poster, hem çok zekice hem de çok canlı olmalıdır.

Bana göre poster sanatındaki farklı stiller arasında Viktor Koretskiy’in posterleri, Sovyet posterleri tarihinde özel bir yere sahip. Ben, Viktor Koretskiy’deki canlılığı, her posterindeki yeni buluşları, özlülüğünü, gerçekçiliğinin derinliğini seviyorum.

Farklı tarzlarda çizilmiş savaş karşıtı çok poster gördüm. Koretskiy’in ‘Barış İçin Savaşırken Unutma’ serisini oluşturan posterleri, trajik öğeleri ön plana çıkartarak savaşa karşı mücadele veriyor. Bu posterler, en büyük şehirlerin en hareketli, en renkli caddelerinin ortasında, birçok posterin arasında sizi durdurabilmeye ve savaşa karşı seferber etmeye ehildir”.

1962 yazında Dünya Silahsızlanma ve Barış Kongresi’nin (9-14 Temmuz, Moskova) toplandığı günlerde yayımlanan, Nâzım’ın önsözünü yazdığı bu albüme, dönemin Sovyet basını da ilgi gösterir.

Devamını Oku

Son Haberler