Depremler ile yıkıldığımız, şehirlerimizin sellere kapıldığı, üstüne bir de yeni yöneticilerimizi seçeceğimiz şu gergin ve üzgün günlerimizde, barış ve kardeşlikle kurulan uzun yeryüzü sofralarının güzel duygusuna kapılıyoruz. Hatay’dan yükselen nidalar ile karşılayalım Ramazan’ı: “Ma Rihna Nehna Hom”; yani “gitmedik, buradayız”. O iftar sofraları yine kurulacak ve ülkemizin bereketi geri gelecek.
Bütün gün açlıkla bilenen iştahın top sesini beklediği son dakikalar ve sonra hep beraber ağza atılan ilk lokmaya eşlik eden şükran duygusu… Ramazan boyunca tutulan orucun hem fiziksel hem de ruhsal yararı var. Beden dinleniyor, kendini tamir ediyor. Öte yandan ruh çok az ile kifayet edebileceğini, yiyip yiyebileceğinin iki lokma olduğunu ve elindekini aç olanla paylaşması gerektiğini idrak ediyor.
Ancak eski Ramazanları anlatanların yazdıkları lezzetli yazılara bakarsak, 11 ayın sultanı, ibadet ayı olduğu kadar yemek içmek, sofralar kurup ziyafetler vermek ve -haydi kabul edelim bu konuda ifrada kaçmak için de değerlendirilmiş hep.

Dillere destan saray iftarları
Zengin konakların iftarları meşhurdu, ama hiçbiri sarayda verilen iftar ziyafetlerindeki çeşit ve miktar bolluğu
#tarih’in Nisan 2023 sayısı tüm Türkiye’de bayide…