Eskiden ne akıllı cep telefonları vardı, ne Polaroid’ler ne de “fotomatik”ler. Yüksek teknolojisiz eski güzel günlerde “alaminüt” fotoğrafçılık işini büyük şehirlerde üç ayaklı, tahta kutulu antika makinalarıyla “şipşakçı” esnafı hallederdi. Fotoğrafta iki dirhem bir çekirdek giyinmiş genç bir beyi karşısına oturtmuş olarak görülen işbilir şipşakçı, az sonra makinanın arkasındaki kara torbaya başını sokacak, cihazın önündeki körüğü ileri geri oynatarak netlik ayarı yapacak, objektifin önündeki kapağı kaldırarak üçe kadar sayacak ve müşterisini ölümsüz bir hatıraya dönüştürecek.
CENGİZ KAHRAMAN KOLEKSİYONU