Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir liderliğindeki bir grup radikal subay, “27 Mayıs İhtilali amacına ulaşmamıştır” diyerek 1962’de yeni bir darbe yapmaya kalkıştı. Talat Aydemir, kan dökülmeden biten bu girişimin ardından emekli edilse de dur(durula)madı ve 1963’te kendi sonunu da getirecek yeni bir darbeye kalkıştı.
Ordu içinde 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında pek çok konuda görüş ayrılığı vardı. En önemli anlaşmazlık yönetimi sivillere devredip devretmeme konusunda yaşanıyordu. Ülke yönetimini ele alan Milli Birlik Komitesi (MBK) ile ordu içinde ordu gibi çalışan Silahlı Kuvvetler Birliği arasında büyük gerilim vardı.
“Radikaller” olarak bilinen 14 subayın MBK’dan tasfiyesi,taraflar arasındaki gerginliği arttırmıştı. Silahlı Kuvvetler Birliği’nin 1961 seçimlerinden sonra yapmayı planladığı darbe engellense de, “27 Mayıs’ın amacına ulaşmadığı” gerekçesiyle yeniden darbe yapmayı düşünen çok sayıda subay vardı.
Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir liderliğindeki bir grup subay 9 Şubat 1962’de, o ay bitmeden darbe yapma kararı aldı. Darbe girişiminden haberdar olan hükümet, başta Aydemir olmak üzere darbeci subayları acilen başka görevlere atadı.
Atama kararına uymayan Aydemir, kendine bağlı birliklerle 22 Şubat 1962’de harekete geçti. Hükümete ve rejime sadık kalan birlikler de, Hava Kuvvetleri uçaklarının Harp Okulu üzerinde alçaktan uçması gibi karşı hamleler yaptılar.
Acilen toplanan hükümet ve devreye giren İsmet İnönü’nün, “darbe girişiminin kansız bir şekilde bitirilmesi halinde darbecilere ceza verilmemesi” kararı üzerine hareket durdu. Ordunun önemli bölümünün desteğini alamayan Aydemir, ceza almayacakları açıklanınca darbe girişimine son verdi. Aydemir ve bazı subaylar emekli edilirken, girişime destek veren bazı subayların görev yeri değiştirildi.
Ancak emekli edilmesi bile Albay Talat Aydemir’i durdurmamıştı. Aydemir, 20 Mayıs 1963’te Harp Okulu ve Zırhlı Eğitim Tank Taburu’nu yeni bir darbe için harekete geçirdi. Fethi Gürcan’ın kontrol ettiği Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı da darbe girişimine katıldı.
Ancak hükümet bu defa önceden istihbarat ve sıkı önlemler almıştı. Ayrıca darbecilerin ordu içindeki desteği 14 ay önceki girişime göre daha da azdı. Gece boyu süren ve altı kişinin öldüğü çatışmaların ardından, tüm darbeciler etkisiz hale getirildi. Bu defa İsmet İnönü de “Devleti Talat’ın üç buçuk adamına teslim etmem” diyerek tutum almıştı.
Darbe girişimine katılan 151 subay ve emekli subay ile 1500 Harp Okulu öğrencisi tutuklandı. Üç ay süren yargılamanın sonunda 5 Eylül’de karar açıklandı. Talat Aydemir ve altı arkadaşı Fethi Gürcan, Osman Deniz, İlhan Baş, Erol Dinçer, Ahmet Güçal ile Cevat Kırca’ya ölüm cezası verildi. 29 sanığın müebbet hapis cezasına çarptırıldığı davada Harp Okulu öğrencilerinin büyük bölümü beraat etti, ama hepsi okuldan atıldı.
TBMM yedi idam cezasından ikisini, Talat Aydemir ve Fethi Gürcan’ın idam cezalarını onayladı. Gürcan 27 Haziran, Aydemir ise 5 Temmuz 1964’te asılarak idam edildi.