0,00 ₺

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

‘Tespih taneleri’nden biri…

2 Nisan’da bu hayata veda eden Mıgırdiç Margosyan, yalnızca Ermenileri değil, gelenekleri, kederleri ve sevinçleriyle bütün bir Anadolu’yu tanıttı okurlarına. Öykülerinin büyüsü de görülüp yaşandıkları gibi yazılmalarında gizliydi.

Doğup büyüdüğü Diyar­bakır’ı, orada yaşayan Ermenileri, Kürtleri, Türkleri, Süryanileri, Kelda­nileri, Yahudileri, bugün artık tarih olmuş bir kent yaşan­tısının en içten hikayelerini anlatan Mıgırdiç Margosyan, 2 Nisan’da İstanbul’da haya­ta veda etti. 23 Aralık 1938’de Diyarbakır’da, Hançepek ma­hallesinde (Gâvur mahallesi) doğan Margosyan, oğullarının anadilini daha iyi öğrenmesini isteyen ailesi tarafından İstan­bul’daki Ermeni ruhban okulu­na gönderilmiş; hayatı boyun­ca yazdığı hemen tüm öyküler­de, roman ve köşe yazarlarında bu iki şehir arasından dünyaya açılan, kelimelerden malul bir köprü kurmaya çalışmıştı.

İÜ Edebiyat Fakültesi Fel­sefe Bölümü’nü bitirdikten sonra Üsküdar Selamsız’da’ki Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi’nde müdürlük ve öğret­menlik yapan Margosyan, daha sonra ticarete atılsa da edebi­yata hiç ara vermedi. Diyarba­kır’ı, özellikle de 1940’lı, 1950’li yıllarda Diyarbakır’daki sıra­dan insanların günlük yaşam­larını onun rengarenk kale­minden okumak bir ayrıcalıktı. Yalnızca Ermenileri değil, gele­nekleri, kederleri ve sevinçle­riyle bütün bir yöreyi tanıtırdı okurlarına. Öykülerinin büyü­sü de görülüp yaşandıkları gibi yazılmalarında gizliydi.

Margosyan, Marmara Ga­zetesi’nde yayımlanan Erme­nice öykülerinin bir bölümü­nü Mer Ayt Goğmerı (Bizim Oralar) adıyla kitaplaştırmış (1984) ve bu kitabıyla 1988’de, Ermenice yazan yazarlara ve­rilen Eliz Kavukçuyan Edebi­yat Ödülü’nü almıştı. Gâvur Mahallesi (1992), Söyle Margos Nerelisen? (1995) ve Biletimiz İstanbul’a Kesildi (1998), Tes­pih Taneleri (2006) adlı Türkçe kitaplarının yanında, Ermeni­ce Dikrisi Aperen’i de yazmış; Evrensel, Agos, Yeni Yüzyıl ve Yeni Yaşam gazetelerindeki yazılarını Kirveme Mektuplar, Çengelliiğne, Zurna ve Kürdan isimleriyle kitaplaştırmıştı. Yazarın, dünyanın yaratılış hi­kayesini mizahi bir üslupla ele aldığı son kitabı Tanrı’nın Se­yir Defteri ise 2016’da yayım­lanmıştı.

Kafa Radyo, Rauf abisiz kaldı

Kafa Radyo ailesinin Rauf abisi, deneyimli gazeteci, radyocu, ha­vacılık muhabiri Rauf Gerz’i çok acı bir kazada kaybettik. 4 Nisan’da tutkuyla bağlı ol­duğu motorsikletiyle TEM Otoyolu Sultangazi mevkiin­de ilerleyen Gerz, solundaki otomobilin aniden direksi­yonu kırmasıyla bariyerlere vurdu ve henüz 56 yaşında hayatını kaybetti. Dünyanın pek çok ülkesinde teker dön­düren Gerz, motor sözkonu­su olduğunda her zaman gü­venliğe öncelik verirdi.

Kafa Radyo’da yayınla­nan “Sırası Gelmişken” adlı programının son bölümünde “Sebepsiz yere tek bir gün bile mutsuz olmaya hakkı­mızın bulunmadığına inanı­rım” diyen Rauf Gerz’i gü­leryüzü, nezaketi, insana ve doğaya olan sevgisiyle anı­yor; tüm sevenlerine sabır diliyoruz. Unutulmayacak.  

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Devamını Oku

Son Haberler