Aralık
sayımız çıktı

Türk sinemanın emekçi sultanı

Türkân Şoray’ın 1962’den beri filmlerindeki rol arkadaşlarıyla söyleşilerin ve set fotoğraflarının olduğu kitap eksiklerine rağmen arşivlik bir çalışma.

SİNAN YÜCEL

Türk sinemasının gelmiş geçmiş en önemli kadın oyuncularından biri olan Türkân Şoray’la ilgili yeni bir çalışma raflardaki yerini aldı. Ünlü aktristin “Ben bir star değil sinema emekçisiyim” sözünden hareketle, Sinemanın Emekçisi Türkân Şoray adı verilen kitap, yazarı Ercan Akarsu’nun 50 Yıllık Aşk-Türkan Şoray adlı çalışmasının devamı niteliğinde.

İlk kitabında Ses, Hayat, Sinema, Hey gibi dergilerin Şoray’la ilgili kapaklarından derlediği arşivlik bir çalışma ortaya koyan Akarsu’nun son kitabının üçte ikisinde Şoray’ın 1962 yılından beri rol aldığı filmlerin afişlerine ve sette çekilmiş fotoğraflarına yer verilmiş. Kalan üçte birlik bölümde ise aralarında aktristin filmlerde birlikte rol aldığı bazı aktörlerin de olduğu sinema dünyasından isimlerle yapılmış söyleşiler yer alıyor.

Şoray’ın, Vesikalı Yarim’de birlikte oynadığı İzzet Günay, Yılanı Öldürseler’de kamera karşısına geçtiği Mahmut Cevher, Sultan filminde rol aldığı Bulut Aras, Günah Bende Mi filminde başrolü paylaşan Engin Çağlar ve Selvi Boylum Al Yazmalım’daki rol arkadaşlarından Ahmet Mekin söyleşilerine yer verilen isimlerden bazıları.

Sinema tarihimize dair çalışmalarla ilgili eksiklerimiz malum. Özellikle sözlü tarih konusunda daha alacak çok yolumuz var. Genç yazar Ercan Akarsu, bu alandaki eksikliği görerek giriştiği ve belli ki çok emek verdiği bir sözlü tarih çalışması hazırlamış. Ancak şunu da söylemek gerekiyor ki, söyleşiler biraz daha özenli yapılsa, en azından yayına hazırlanırken biraz daha dikkatli davranılsa ortaya daha nitelikli bir kitap çıkacakmış.

Sözgelimi, arşivlik bir kitapta sırf bazı isimler de olsun diye telefonla alınmış birkaç cümlelik demeçlere gerek yoktu diye düşünüyorum. Yazarın, söyleşi teklifini kabul etmeyenleri önsözde “insani değerlere ve sanata uzak olmakla” suçlamasına gerek olmadığı gibi.

Afiş ve set fotoğraflarına ise söylenecek söz yok. Bu bölümlere bakıldığında Türk sinemasının 1962’den bugüne kadarki dönemi kelime anlamıyla film şeridi gibi insanın gözlerinin önünden geçiyor. Kitabın arşivlik olmasını sağlayanlar da bu fotoğraf ve afişler.