Aralık
sayımız çıktı

845 yıllık yapıt savaşa kurban gitti

Haziran’ın sonunda Selçuklu yadigârı Musul Ulu Cami (el-Nuri Camii) ve Kambur Minare’si (el-Hadba) yıkıldı. Kuşatma altındaki IŞİD, tarihî camiyi havaya uçurdu.

22 Haziran’da Musul’daki en değerli kültür miraslarından olup IŞİD lideri el-Bağdadî’nin üç yıl önce halifeliğini ve “İslam Devleti’nin kurulduğunu” ilan ettiği, 1172/73’te inşa edilen Musul Ulu Cami (el-Nuri Camii) havaya uçuruldu. Bu olay ile birlikte orijinal haliyle günümüze intikal etmiş olan 45 metre uzunluğundaki Kambur Minare de (el-Hadba) yok oldu.

El-Hadba 45 metre yüksekliği ve Pisa Kulesi gibi eğik druşuyla “Kambur Minare” (el- Hadba) Musul’un sembol unsurlarındandı.

Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’u kendine “kale” olarak belirleyen örgütün bölgeden çıkarılması için sekiz aydır devam eden harekâtta gelinen nokta, IŞİD’in yenilgisini gündeme getirdi. Fakat bir tarih de yok oldu. Selçuklu Atabeklerinden Nureddin Zengi’nin yaptırdığı, dünya kültür mirasının en önemli eserlerinden bu cami, Türk tarihinin de en önemli olaylarından birine sahne olmuştu. Nureddin Zengi vaktiyle Haçlılar üzerine cihat ilanını bu camide yapmıştı. 845 yıllık bir kültür mirasının geri döndürülemeyecek şekilde yok edilmesi savaşın kirli yüzünü bir kez daha bizlere gösterdi.

Hadisede caminin 50 metre yakınına kadar gelen Irak güçleri, caminin teröristler ta- rafından havaya uçurulduğunu bildirdi. Buna karşılık IŞİD caminin ABD hava kuvvetleri tarafından bombalandığını iddia etti. Son ana kadar yansıyan bilgiler, IŞİD teröristlerinin camiyi patlayıcı düzeneklerle imha ettikleri gerçeğini önümüze seriyor.

IŞİD, Suriye ve Irak’taki varlığı süresince pek çok antik kenti ve tarihî eseri vandal saldırılarla tahrip etti ya da tahribine neden oldu. Birçok kazı alanında gerçekleştirdiği yağmalamalar sistemli bir hâl aldı. Bir başka Selçuklu yapıtı Halep Ulu Cami’nin Suriye iç savaşı esnasında yok edilen minaresinin son hali de 2017 başında ortaya çıkmıştı (bkz. #tarih, sayı 33).

Bölgede tam bir tarih katliamı söz konusuyken, bunların bir kısmının şov amaçlı video çekimleri için yapıldığı; aslında tarihî eserlerin çeşitli piyasalarda satılarak, terör finansmanında kullanıldığı da açık. Coğrafyamızın belki de en trajik hadiselerinden biri, vandallardan tarihî eser bekleyen, belki de sipariş veren bir zümrenin varlığıyla da hatırlanacak.