0,00 ₺

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

1923'E DOĞRU SİYASİ GELİŞMELER

Cumhuriyetin anahtarı: Meclis ve ulusal egemenlik

İstiklal Savaşı’nın önde gelen komutanları, Mustafa Kemal Paşa gibi ulus-devletin ne demek olduğunu anlayabilmiş değillerdi. Tüm yurttaşlarına eşit mesafede duracak çağdaş bir ulus-devletin mutlaka seküler olması, bunun için halifeliğin kaldırılması, bunun için de işe saltanatın kaldırılmasıyla başlanması gerektiğini göremiyorlardı.

Cumhuriyet, evrensel bir değer deği_ldir. Almanya, Fransa ve Italya gibi cumhuriyetle yönetilen ülkeler bulunduğu gibi, birçok Batı ve Kuzey Avrupa ülkesinin parlamenter monarşiyle yönetildiğini de görürüz. Bu da bize çağdaş ve insan haklarına saygılı, demokratik bir ülke olabilmek için mutlaka cumhuriyet kurmak gerekmediğini gösterir. Öte yandan örneğin komşumuz İran da cumhuriyetle yönetilir ve sözkonusu değerler açısından şüphesiz aynı kategoride değildir.

Neden Almanya ve Fransa’nın cumhuriyet olduklarını ama Büyük Britanya’nın parlamenter monarşiyle yönetildiğini anlayabilmek için bu ülkelerin tarihinin nasıl evrildiğine bakmak gerekir. İlk gördüğümüz noktalardan siyasal fikirlerin ve ideolojilerin ortaya çıkması ve bunların toplum katında ne kadar güçlü ya da zayıf oldukları; toplumsal yapılar ve bunlarda görülen dönüşümler biri, bu ülkelerin tarihlerinde biçiminde sıralayabiliriz.

Ahmet_Kuyas_1
17 Aralık 1908’de açılan Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı,ülke işlerinde son sözün meclise ait olacağı bir devlet düzeni kurmak isteyen İttihat ve Terakki Cemiyeti üyelerinin çoğunlukta olduğu bir meclisti. (CENGİZ KAHRAMAN ARŞİVİ)

Ekim sayısı tüm Türkiye’de bayide ve web sitemizde!

Devamını Oku

Son Haberler