Dünün ve bugünün gündemi e-postanıza gelsin.
0,00 ₺

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Her türlü ağrıya deva

28 yaşındaki eczacı Necip Akar, 1932’de nezle, grip, ağrı ve yüksek ateş tedavisinde kullanılacak ilacı üzerinde çalışmaya başladığında, üreteceği ilacın satış rekorları kıracağını muhtemelen bilmiyordu. Ama adını Gripin koyduğu ve 1935’te ruhsat alıp üretime başladığı ilacı o kadar başarılı oldu ki, Akar’a hem büyük bir servet hem de yeni projeler için fırsat yarattı.

Üretimi bugün de devam eden Gripin, piyasaya çok akıllıca reklamlarla girmişti. Gazete ilanlarında ilk yerli malı ağrı kesici olduğunun altı çiziliyor, yerli malı kullanmanın önemi hatırlatılıyordu. Gripin tüm ağrılara devaydı. Baş, diş, adele, sinir, lumbago, romatizma ve siyatik ağrılarıyla “bayanların muayyen zamanlardaki sancılarına” iyi geliyor, “grip başlangıcında birçok fenalığın önüne geçiyor”du. Ayrıca “mideyi bozmaz, kalbi ve böbrekleri yormaz”dı.

Tek tablet halinde satılabildiği için ucuz olan Gripin, bu avantajı iyi kullandı. Eczaneler dışında bakkallardan da alınabiliyordu. Zamanla köy bakkallarında bile satılan, her kesimden insanın bildiği bir marka haline geldi. Hal böyle olunca piyasaya Gripin benzeri ilaçlar sürüldü. Bu yüzden ilanlarının sonuna “Aldanmayınız. Rağbet gören her şeyin taklit ve benzeri vardır. Gripin yerine sahte marka verirlerse şiddetle reddediniz” yazıldı. Doğal ki bu da bir reklamdı!

TALİH KUŞU

Ah bir zengin olsam…

Fotoğraf, İstanbul’da İsabet Gişesi adlı piyango bayisinin 1930’da astığı iki reklam panosunu gösteriyor. Panolardan birinde, piyango kazanmış bir kadının “Parasız güzel erkek isterim” dediği resmedilmiş. Diğerinde ise, elinde rakı şişesi olan ve ikramiye kazanan ehlikeyf bir adamın “Kahrolsun fukaralık. Artık bol bol rakı alacağım” dediği görülüyor.

İsabet Gişesi’nin bu radikal kampanyasının tepkilerle karşılaştığını 4 Eylül 1930 tarihli Cumhuriyet’teki haberden öğreniyoruz: “Reklamın ticaretteki ehemmiyet ve mevkiini, muvaffakiyetin başlıca sebeplerinden biri olduğunu bilmez değiliz. Fakat her şeyde olduğu gibi reklamda da nezaket ve terbiyeye riayet etmek ve bu haddi aşmamak şarttır. Levhaların üstündeki yazıların çirkinliği meydanda olduğuna göre bu hususta başka bir şey yazmaya lüzum yoktur. Yalnız piyango müdüriyeti kendi namına izafe edilen bu gibi reklamlara dikkat etse ve bayilerine lazım gelen tenbihatı verse çok iyi olur diyoruz”.

Yeni bir moda

4 Ekim 1928 tarihli Büyük Gazete’nin, “İstanbul’da yeni bir moda köpekli kadınlar” başlıklı haberi, sokak köpeklerine aşina olan İstanbulluların, evin içinde köpek beslemeyi henüz tuhaf bulduğunu gösteriyor.

Teraziler iyi hukukçu olur

İki bin yıl önce bugünkü gibi günlük burç yorumları yoktu ama  Marcus Manilius, astrolojinin esaslarını kaleme aldığı beş ciltlik Astronomica adlı eserinde burçların özelliklerine de yer vermişti. 

ALP EJDER KANTOĞLU

Etkisi altında geceyle gündüzün eşitlendiği ve üzümlerin olgunlaştığı Terazi burcunda doğanlar bize ağırlık ve uzunluk ölçülerini vermişlerdir. Mesela sayıları ilk olarak kullanmayı akıl eden, bu sayılara isim veren ve onları gösteren şekilleri yaratan Palamedes gibi. Teraziler aynı zamanda hukuk alanında da en başta yer alırlar. Hukuğun en çetrefil sorunlarını çözmek onlar için çocuk oyuncağıdır. Yasaların nasıl yorumlanması gerektiğini ve neyin ödüllendirilip neyin cezalandırılacağını en iyi onlar tayin edebilirler. Hâl böyle olunca, Cicero tarafından gelmiş geçmiş en iyi hukukçu kabul edilen Servius Sulpicius Rufus’un herhalde başka bir burçta doğacağı düşünülemezdi. Sözün özü nerede bir anlaşmazlık ve yönetim ihtiyacı varsa oraya en uygun kişilerin teraziler olduğu su götürmez bir gerçektir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Devamını Oku

Son Haberler