Semavi Eyice’nin İstanbul hakkındaki dokuzuncu kitabı Yabancıların Gözüyle Bizans İstanbul’u raflardaki yerini aldı. “62 yıllık bir beraberliğin hatırası olarak eşim Kamuran’a…” diyerek başladığı kitabında hoca, 1995-96 yıllarındaki çalışmasını yeniden ele alarak yayına hazırlamış bulunuyor. Şehre Bizans’ın hüküm sürdüğü yıllarda muhtelif sebeplerle gelen, geldiklerinde burada gördüklerini, yaşadıklarını kaleme alan yabancılar ile birlikte Konstantinopolis’i gelmeden de kendine konu edinen birçoğunun anlatıldığı kitapta 61 isim geçiyor. Daha önceden de farklı bir çevirisi ile piyasada yeralmasına karşın sık sık basımı tükenen kitabın yeni baskısının çevirmeni Latince uzmanı Dürüşken; yazdığı önsözde eserin tarih için olduğu kadar arkeoloji bilimi ve dili için de önemini vurguluyor.
Kitaptan bir örnekle; 1107’de Konstantinopolis’e gelen Norveç Kralı I. Sigurd askerlerini “dünyanın en zengin şehrine girmekte oldukları, bu şaşaa karşısında hayran kalıp her şeye öyle uzun uzun bakmamaları” konusunda tembihlemiş. Öyle ki Sigurd’un atından altın bir nal kopmuş fakat askerler bunu görse de çekinip alamamış.
384’ten 1453’e kadar uzanan bu bölümün hemen öncesinde “Başlarken” başlığıyla yer alan giriş yazısından kitabın çok daha mükellef bir çalışmanın bir fragmanı niteliğinde olduğu anlaşılıyor. Tevazu sahibi kişiliğini kitabında da gösteren hoca, eserini “bir çeşit antoloji” olarak sunuyor. Kitabın sonda yer alan değerlendirme bölümünde ise Bizans’ın son günlerinde Konstantinopolis’in iki resmi ve Bizans dönemindeki İstanbul’u anlatanların yazdıklarının değerlendirilmesi sunuluyor. Daha sonra gelen 142 maddelik bibliyografya ise meraklılar için geniş bir döküm.