Burçlar; karakteri, ruh hâllerini, meslekleri belirleyen bir ölçüt olarak çok eskiden beri insan neslinin hafızasında. Önceleri gökbilim ile karıştırılan yıldız falı-ilmi, günümüzde kimileri için evreni anlamakta hâlâ geçerli bir rehber, kimileri içinse safi safsata. Bugünü anlamaktaki rolü tartışılsa da geçmişte savaş zamanlarının, alım satımların, kritik kararların yıldızlar rehberliğinde alındığı hatırlandığında burçlar/gezegenler, tarihi anlamak için epeyce önemli.

Burçlarla ilgili ilk bilgilere Sümer (MÖ 4000-2000) çiviyazılı tabletlerinde muğlak biçimde rastlanır. Asurlulara (MÖ 2025-MÖ 612) ait Musul yakınlarındaki Ninova Kral Kütüphanesi’nde bulunan metinler, Tanrı Marduk’un yörüngeyi nasıl 12 burca ayırdığını anlatır. Mezopotamya geleneğinde gök cisimleri tanrı sayılmış ve insanlar hangi burcun altında doğarlarsa o burcun tanrısının etki ve himayesinde olduklarına inanılmıştı. Bu inanış Yahudi-İbrani geleneğine, Hıristiyanlığa ve İslâm literatürüne de az-çok değişerek sızdı. Antik Yunan’da burçlar, günümüzde bildiğimiz hayvan adlarıyla anılmaya başlarken Roma’da 12’li burç sistemi yerleşti. Budizm’de Nakşara adında 28 tanrısal burç ve Çin geleneğinde Siu denilen 28 burç bulunuyordu.

Burç-meslek tablosu Eski Osmanlı-İslâm astroloji görüşüne göre, burcunuzu etkileyen gezegenler hangileriyse (yukarıdaki tabloda) o meslek sizin için uygun görülüyordu. (Mehmed es-Suûdî, Metâliü’s-saâde ve Menâbiü’s-siyâde, res. Nakkaş Osman, 1582. Fransa Ulusal Kütüphanesi, Supplément turc 242.)

#tarih’in Nisan 2023 sayısı tüm Türkiye’de bayide…