Kasım
sayımız çıktı

Türkiye’nin tarih merkezi

125 yılı geride bırakan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Türkiye’nin en önemli, dünyanın sayılı tarih-kültür miraslarından birini bünyesinde barındırıyor. Son Osmanlı döneminin bu en büyük tarihi eser kurumu, Anadolu ve Ortadoğu coğrafyasındaki medeniyetlerin benzersiz eserlerine ev sahipliği yapıyor. 

İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Sultanahmet’te Gülhane Parkı girişinin sağından Topkapı Sarayı Müzesi’ne giden Osman Hamdi Bey Yokuşu’nun sol tarafında bulunuyor. Topkapı Sarayı, Darphane binaları ve Gülhane Parkı tarafından çevrelenen yapılar topluluğunda, Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi yer alıyor. Bu nedenle kuruluşundan itibaren çoğul olarak, İstanbul Arkeoloji Müzeleri olarak isimlendiriliyor. Üç ayrı müzeden oluşan binlerce koleksiyonu, kent belleğindeki yeri ve denetimi altında 13 özel müze ve 200 özel koleksiyoner ile bir bütün olarak Türk ve dünya arkeoloji-müzecilik tarihi içinde müstesna bir yere sahip. İstanbul Arkeoloji Müzelerinin 125 yılı geride bırakması dolayısıyla hazırladığımız dosyada, Ayşen Gür, Osman Hamdi Bey ve Osmanlı döneminde eski eserleri koruma mücadelesinin siyasi ve kültürel tarihini yazdı. Prof. Dr. Şevket Dönmez, arkeolojik çalışmaların kilit ismi, cumhuriyetin ilk resmî kazılarını gerçekleştiren Theodor Makridi’yi kaleme aldı. Muzaffer Albayrak, Osmanlı belgelerinde kazı izinlerini ve arkeoloji alanında devletin Avrupa’ya karşı tutumunu anlattı.